16 Eylül 2015 Çarşamba

6BTK l Bayan Peregrine'in Tuhaf Çocukları l Yorum



Merhabalar! Bayıla bayıla okuyacağınız bir kitabın yorumunu  okumak amaçlı girmişsiniz buraya, yorumu bilmem ama kitabı sevmeyecek kişilerden biri olmanız ihtimalinin çok düşük olduğunu sizlere söyleyeyim, ayrıntılar için okumaya devam edin!

İlk deva bir tanıtım yazısı koyacağım çünkü güzel açıklandığını düşünüyorum;




 Gizemli bir ada.
 Terk edilmiş bir yetimhane.
 Fazlasiyla tuhaf fotoğraflardan oluşan bir koleksiyon.

Tüm bunlar kurgu ile fotoğrafçılığı nefes kesici bir şekilde bir araya getiren ve unutulmaz bir okuma deneyimi sunan Bayan Peregrine'in Tuhaf Çocukları romanında keşfedilmeyi bekliyor.

Yaşadığı korkunç aile trajedisi yüzünden Galler kıyılarındaki, dünyadan uzakta kalmış bir adaya yolculuk eden on altı yaşındaki Jacob, burada Bayan Peregrine'in Tuhaf Çocuklar Yetimhanesi'nin yıkıntılarını keşfetmekle kalmayıp, Bayan Peregrine'in çocuklarının sadece tuhaf olmaktan çok daha fazlası olduğunun farkına varır.

New York Times bestseller listesinden 108 haftadır inmeyen, aklınızdan çıkmayacak eski fotoğraflar eşliğinde okuyacağınız Bayan Peregrine'in Tuhaf Çocukları, gölgelerde geçen bir macera arayan her yaştan okuyucuyu içine çekecek eşsiz bir roman.


Evet, az çok bilgi edinmişsinizdir diye düşünüyorum ama yine de kitabı kendimce anlatayım;

Kitap kısaca ana karakter Jacob Portman'ın büyükbabasının anlattığı hikayeleri açıklığa kavuşturmak için gittiği yetimhane, ve yetimhanenin içindeki "tuhafları" konu alıyor.
Jacob'ın büyükbabası Abe, ona sürekli kaldığı yetimhaneden ve içinde yaşayan tuhaflardan bahseder ve Jacob ona şüpheyle yaklaşmasına rağmen inanır.Ama bir olay olduğunda-spoiler vermiyorum- Jacob'ın deli olduğu düşünülür ve psikoloğu da onun yetimhaneye gitmesini ve doğruları bulmasını(doğruları bulan Jacob!!) söyler, bu şekilde karakterimiz babası ile beraber Cairnholm kasabasına gider, babası kuşları araştırırken Jacob da yetimhane ile ilgili bilgiler edinir, ve büyükbabasının anlattığı her şeyin gerçek olduğunu öğrenir.


Peki tuhaf tuhaf diyoruz da nedir bunlar? 

Her birinin ayrı özelliği, onların tabiriyle "yetenekleri" var ve bazı nedenlerden dolayı yetimhane çevresinden ayrılamıyorlar ve Bayan Peregrine'in gözetiminde mutlu mesut yaşıyorlar.Tabii onların da korması gereken şeyler var, onları da kitabı alın okuyun ben söylemeyeyim arkadaşlar, eh.
Sağda gördüğünüz görseldeki çocuk görünmez, YEEEY! Kendisi benim en sevdiğim tuhaf, ama sadece görünümü değil, kendisi de yeteneği yüzünden biraz tuhaf.

Tuhafları gelip burada tanıtmayacağım isterseniz Facebook'ta Kitaplar ve Yazarları sayfasına bakabilirsiniz.

Peki kitap hakkında ne düşünüyorum?

Uzun uzun şeyler söylememe gerek yok aslında, kısaca bayıldım ama ayrıntıya inmek istediğim şeyler de var tabii.Öncelikle şu fotoğraf olayı o kadar güzel ki, sayfaları okurken "BUNUN RESMİNİ GÖRMEK İSTİYORUM" diyerek hızlıca okuyup resimlere baktım durdum çünkü kafanızda canlandırma olayı çok güzel düşünülmüştü, kitabı sevmek için çok önemli bir neden bu.
Kitabın konusu çok tuhaf ama bunu kötü anlamda söylemiyorum tabii, çok ilginçti ve "bu adam bunu nasıl yazmış" diyeceğiniz türden bir anlatımı da vardı.
Ben kitapları erkek karakterin anlatımıyla okumayı sevmem ama bu kitapta rahatsız olmadım, hatta çok hoşuma gitti çünkü karakterlerin cinsiyeti değişseydi Jacob karakterince bir kız... pek düşünemiyorum.

Kitap iyiydi güzeldi, ama hiç hata yoktu da diyemem.Bazı karakterlerin bazı kişilik özellikleri uyuşmamıştı ama beni o kadar da rahatsız etmedi.Her cümlesini zevk alarak okudum ve Aslı Dağlı da  ikinci kitabı çevirmekteymiş, en yakın zamanda çevirinin bitip kitabın çıkmasını dileyerek, yorumu bitiriyorum.

Eh bir de bilmiyorsanız tek kelime etmeyeyim ama bir D&R'a gidip kitabı ellerseniz, almak için yorumu okumanıza da gerek yok.Tabii bunu yorum sonuna yazdığım için okumuş oldunuz ama boşverin, siz kitabı alın.

Read more…

8 Eylül 2015 Salı

5BTK l İyilik ve Kötülük Okulu

Selamlar! Bugün son zamanlarda en hoşuma giden kitaplardan biri olan İyilik ve Kötülük Okulu'nun yorumunu sizlerle paylaşıyorum! Baya coşkulu bi giriş yaptım, çünkü soldaki fotoğrafa baktıkça gülümsüyorum.

Yorumum her zamanki gibi 5BTK için, Facebook'tan Kitaplar ve Yazaları adlı sayfadan etkinliği takip edebilirsiniz.

Yine konuyu kendimce açıklamaya çalışacağım ama eğer yorumun hepsini okumayacaksanız şimdiden söyleyeyim; BU KİTAP BİR HARİKA.



Sophie, kitap kapağında ve sağda benim yapmış olduğum -süper!- alıntı görselinde gördüğünüz sarışın, prenses olmak için doğmuş ana karakterimiz.Kendisi burnu havada, zamanının çoğunu kendine bakarak güzelleşerek geçiren bir kız ve kendisinin bir "en yakın arkadaşı" var.Bu da yine kitap kapağında gördüğünüz siyah saçlı, "çirkin" Agatha oluyor.O da içine kapanık, etrafındaki herkesi kovan bir tip.Ne kadar da klişe bir arkadaşlık demeyin, karakterleri tanıdığınız zaman nedendir bilmem, bana çok ilginç gelmişti... 
Karakterlerimiz masallara inanılan bir dünyada yaşıyor, ama bu inanan kişiler arasında ne yazık ki Agatha yok.Ama o da yola geliyor, merakınız olmasın.
"Okul Müdürü" adı verilen kişi belirli zaman aralıklarında her kasaba, bölgeden iki kişiyi alıp onları masal karakterleri olmak üzere İyilik ve Kötülük okuluna gönderiyor.Sophie, başta bahsettiğim gibi prenses olmak için doğmuş bu yüzden Okul Müdürü'nün gelip onu almasını beklemektedir ki İyilik Okulu'na gidebilsin.Tabii tek olur mu? Kendisi ve etraftaki herkes Sophie'nin İyilik, Agatha'nın ise Kötülük okuluna gideceğini savunmakta, ama işler fena halde değişiyor.
Birden Sophie kendini Kötülük, Agatha ise İyilik okulunda buluyor ve olayları değiştirmeye çalışırken bir yandan da arkadaşlıkları garip bir hal alıyor.

Konu bu şekilde, tabi erkekler de var;) Ama pek ayrıntılı anlatmak istemedim kitabı çünkü tadı bir başka oluyor okurken.

Kitap yaklaşık 500 sayfa, ama çok kısa bir zamanda okunabilecek bir kitap.Bunun nedeni ise karakter arası konuşmaların çok sempatik ve okurken yüzünüzü güldürecek türden olması.Kitap "çocuk" kitabı olarak değil, her yaşın okurken aynı zevkin alabileceğini düşünüyorum bu yüzden işte masallar var, karakterlerin yaşları küçük diye ön yargılı davranmanızı tavsiye etmiyorum, bence çok şey kaçırıyorsunuz:D

Karakterlerin sempatikliğinden bahsettim, herhalde biraz da abarttım ama...neyse.Beni en çok etkileyen kurgusu oldu, bir insanın aklına bu tarz güzel bir konu nasıl gelir diye sorguladım durdum ama eh, gelmiş demekki ve iyi ki de gelmiş.

Yorumu çok çok kısa tutuyorum ki aynı şeyleri okuyup durmayın, kısacası kitabı okurken eğleneceğinizin garantisini veriyorum.Umarım  kitabı almak için sizi yönlendirebilmişimdir, şimdiden iyi okumalar!


Read more…